Today, the 4th April 2024 marks the 75th anniversary of NATO’s establishment. No matter how much the governments, parliaments and corporate media of NATO member countries try to paint a glorious past for this organization, its foundation is nothing to be celebrated: NATO is one of the worst things that ever happened to humanity.
Today’s world continues to suffer from aggressive expansion of capital as well as ever-intensifying competition among the imperialists and NATO plots to add even larger tolls to already violent wars and conflicts infesting the globe.
Building upon the damned tradition of Menderes, then prime minister of Turkey who sent young soldiers to Korea, offering their blood as an admission fee for NATO, the capitalist ruling class and the bourgeois parties of the system (whether they stand ruling or opposition, right-wing or left-wing) continue to portray NATO as a protective umbrella for security of Turkey.
Shuttling between Washington and Brussels, the security bureaucracy of Turkey strives to hand the reins to the US and to NATO. Claiming to be “indigenous and national” the AKP Government stands firm in its NATO-centric position while the “opposition” in the Parliament acts as a notary clerk for NATO expansion and the perpetrator of NATO’s bloody schemes through NATO’s Parliamentary Assembly.
NATO is not a protective umbrella but the number one security threat to Turkey and to the world. NATO is a ruthless terrorist organization that constantly conspires for new invasions and wars, interferes in the domestic affairs of countries, carries out coup d’états, assassinations, and pockets collaborating politicians and journalists to achieve these goals.
NATO committed countless massacres throughout its 75 years of history and was only truly challenged by the working class and people. Communists took charge in people’s struggle against the aggressions of NATO and its collaborators since day one. Communist Party of Turkey will remain adamant in its struggle against this vicious organization and will raise the flag of anti-imperialism high in its fight for liberation of humanity.
Because humanity deserves to live without wars or exploitation.
Down with NATO!
Down with imperialism!
Bugün 4 Nisan, NATO’nun kuruluşunun 75. yılı. Her ne kadar NATO üyesi ülkelerin hükümetleri, parlamentoları ve sahibinin sesi basın kuruluşları övgü dolu bir tarihten söz etse de ortada kutlayacak bir şey yok: NATO insanlığın başına gelen en kötü şeylerden biridir.
75 yıllık tarihi boyunca yalnız “düşman” bellediği halklara değil, bünyesine kattığı her ülkeye de sayısız zarar veren, insanları katleden, şehirleri yerle bir eden NATO bugün de insanlığın başına yeni katliamlar açacak planlarını sürdürüyor.
Sermaye sınıfının kâr hırsıyla her yöne yayılmaya çalıştığı ve emperyalistler arası rekabetin şiddetlendiği günümüzde, NATO sürmekte olan savaşlara yeni ve daha büyüklerini eklemenin planlarını yapıyor.
Ülkemizi kanlı terör örgütü NATO’ya üye yapabilmek için askerlerini Kore’ye ölüme gönderen Menderes geleneğinin günümüzdeki temsilcileri, yani iktidarıyla muhalefetiyle düzen partileri ve patron sınıfı, bugün de NATO’yu Türkiye’nin güvenliği için koruyucu bir şemsiye olarak sunmaya çalışıyor.
Ülkemizin güvenlik bürokrasisi Türkiye’nin iplerini ABD ve NATO’ya teslim etme çabasıyla Vaşington ve Brüksel arasında mekik dokuyor, “yerli ve milli” olma iddiasındaki AKP Hükümeti her geçen gün daha da NATO’cu bir pozisyona yerleşiyor, Meclis “muhalefeti” ise NATO’nun genişleme girişimlerine noterlik yaparak NATO Parlamenterler Asamblesi ile NATO’nun kanlı planlarına figüran oluyor.
Oysa NATO bir koruyucu şemsiye değil, başta ülkemiz Türkiye olmak üzere, tüm dünya için bir numaralı güvenlik tehdididir. NATO sürekli yeni işgaller ve savaşlar için planlar yapan, bu uğurda ülkelerin iç işlerine müdahale eden, darbe yapan, suikast düzenleyen, işbirlikçi siyasetçileri ve gazetecileri satın alan acımasız bir terör örgütüdür.
75 yıllık tarihi boyunca sayısız katliama imza atan NATO, tüm dünyada yoksul emekçilerin ve halkın mücadelesi ile durduruldu. Komünistler ilk günden beri bu mücadelenin en ön safında yer aldı ve bağımsızlık için NATO’nun ve işbirlikçilerinin karşısına dikildi. Türkiye Komünist Partisi bu zalim örgüt karşısında tavizsiz bir mücadeleyi sürdürmeye devam edecek ve insanlığın kurtuluşu için anti emperyalizm bayrağını daha da yükseltecek.
Çünkü dünyamız da ülkemiz de savaşsız-sömürüsüz günleri hak ediyor.
Kahrolsun NATO!
Kahrolsun emperyalizm!
Türkiye Komünist Partisi